Yalova’da Meydana Gelen Deprem ve İstanbul Depreminin Beklenen Tarihi Üzerine Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın Açıklamaları
Yalova açıklarında bu sabah saatlerinde meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi’nde endişe yarattı. Deprem, İstanbul’da da hissedildi ve “İstanbul depremini tetikler mi, etkisi ne olur? Büyük deprem yaklaşıyor mu?” sorularını gündeme getirdi.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, konuyla ilgili Mynet’e özel açıklamalarda bulundu. Hem rahatlattı hem de uyardı. Ercan, beklenen büyük İstanbul depremiyle ilgili de tarih verdi.
Yalova Depreminin Detayları
Depremin merkez üssü Yalova açıkları olarak açıklandı ve büyüklüğü AFAD tarafından 3.5 olarak duyuruldu. Saat 09.21’de Marmara Denizi’nde meydana gelen deprem, İstanbul’da da hissedildi.
Prof. Dr. Ercan’ın Açıklamaları
Prof. Dr. Ercan, “Bizler 4’ten daha küçük olan sarsıntılara deprem değil, depremcik diyoruz. Bu depremciklerin bilimsel veri dışında herhangi bir tehlikesi söz konusu değil.” dedi ve ekledi: “Beklenen büyük İstanbul depreminin ayak sesleri de değil. Dolayısıyla Kuzey Marmara’da deprem olmadan önce bunun gibi hatta bundan çok daha büyük 5, 5.5 ve 6 büyüklüğündeki depremleri bizler göreceğiz.”
Ercan, 3.5 büyüklüğündeki depremlerin yüzlerce olduğunu ve bunların İstanbul depremiyle doğrudan bir ilgisi olmadığını belirtti. Bu depremlerin İstanbul depreminin yakınlaştığına dair bir işaret olmadığını, dolayısıyla panik yapılacak bir neden olmadığını ifade etti.
İstanbul Depreminin Beklenen Tarihi
Prof. Dr. Ercan, “Bu depremden bağımsız olarak ise İstanbul depremi her geçen gün yaklaşıyor. Ancak denildiği gibi ‘kapının ağzında’ gibi bir durum söz konusu değil. 24 yıldır her an deprem olacakmış gibi açıklamalar yapılıyor ama işte bugünlere kadar geldik. Bu tezlerin doğru olmadığı zaman içerisinde anlaşıldı.” dedi ve ekledi: “Ben 1999 yılından bu yana söylediğim gibi İstanbul’da 2045’ten önce büyük bir deprem beklemiyorum.”
Kentsel Dönüşüm Çağrısı
Prof. Dr. Ercan, İstanbul’da bir kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini belirtti ve “Bundan kaçamazsınız. Kötü yapıların hepsinin sağlamlaştırılması gerekiyor. Bu çalışmalar da sanki yarın deprem olacakmış gibi yapılmalı.” dedi.
Bu açıklamalar, hem Yalova’da meydana gelen depremin etkilerini hem de beklenen İstanbul depreminin tarihini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, kentsel dönüşümün önemini ve aciliyetini bir kez daha vurguluyor. Prof. Dr. Ercan’ın uyarılarına kulak vererek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde gerekli önlemleri almalıyız.