TBMM’de Gülümseten Anlar: Helallik Diyaloğu ve Fatih Portakal’ın Değişen Düşünceleri
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) genelde gergin geçen bütçe görüşmelerinde bu yıl ezber bozan bir olay yaşandı. Meclis oturumlarında sık sık tansiyonun yükseldiği anlar görülürken, İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu ile oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder arasında geçen diyalog, vekillerin yüzünde tebessüm bıraktı. Bu renkli anlar, sadece Meclis’te değil kamuoyunda da ilgi uyandırdı. Gazeteci Fatih Portakal’ın olayla ilgili yorumları ise dikkat çekti.
TBMM’de “Helallik” Diyaloğu Kahkaha Getirdi
Mecliste İç Güvenlik düzenlemelerini içeren Dahiliye Memurları Kanunu'nun görüşmeleri sırasında oturumu Sırrı Süreyya Önder yönetiyordu. İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, konuşma süresi dolduğu sırada cümlesini tamamlayamadan mikrofonu kapandı. Bunun üzerine Sırrı Süreyya Önder, “Mikrofonu açalım” diyerek Soylu'ya ek süre tanıdı.
Süleyman Soylu, konuşmasına devam etmeden önce Önder’e hitaben “Hakkını helal et” dedi. Önder’in hızlı bir şekilde “O başka mesele” şeklinde cevap vermesi hem Soylu’yu hem de diğer milletvekillerini kahkahaya boğdu. Bu samimi ve esprili anlar, oturumun gerginliğini bir anda dağıttı.
Sırrı Süreyya Önder: “Helallik Girince Şase Yaptım”
Sırrı Süreyya Önder, bu keyifli diyaloğun ardından gülerek oturumu yönetmeye devam etti. Daha sonra yaptığı konuşmada esprili bir dille durumu değerlendirdi:
“Helallik girince şase yaptım. Helallik ne ki... Benden yana bana kimin hakkı geçmişse helal olsun. Benim şahsi bir derdim yoktur, olamaz. Hapishaneler de memlekettendir. Önemli olan bu ülkenin kardeşliğini ve ortak geleceğini sağlamaktır.”
Bu sözler hem Meclis’teki vekillerin hem de ekran başında izleyen vatandaşların yüzünde bir tebessüm oluşturdu.
Fatih Portakal: “Sırrı Ağabeyi Dinleyince Utandım”
Oturumun ardından gazeteci Fatih Portakal, Sözcü TV ana haber bülteninde dikkat çeken bir yorumda bulundu. Diyaloğu izledikten sonra duygularını paylaşan Portakal, Sırrı Süreyya Önder’in sözlerinden etkilendiğini ifade etti.
Portakal, Sırrı Süreyya Önder’i “nüktedan bir insan” olarak tanımladı ve onunla iki kez karşılaşmış olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. “Böyle bir insanı tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum” diyen Portakal, Önder’in sözlerinin kendisini düşündürdüğünü söyledi.
Önder’in “Benden yana bana kimin hakkı geçmişse helal olsun” sözlerinden sonra kendi yaklaşımını sorguladığını ifade eden Portakal, şunları söyledi:
“57 yaşında bir Fatih Portakal olarak, zaman zaman 'Ey yönetenler, bir gün benden helallik isterseniz size helallik vermem' dediğim oluyordu. Ancak Sırrı ağabeyi dinleyince utandım. Bundan sonra, benden helallik istenirse Sırrı ağabey gibi düşünüp ‘Neden vermeyeyim’ diyeceğim. İnsan, insanı böyle eğitiyor.”
Kamuoyunda Gülümseten Diyalog
Bu diyalog ve ardından yapılan yorumlar, toplumda farklı kesimlerden insanların yüzünde bir tebessüm oluşturdu. TBMM’nin alışılmış gergin atmosferinde yaşanan bu tür anlar, milletvekillerinin ve halkın özlem duyduğu hoşgörü ve esprili yaklaşımın bir örneği olarak görüldü.
Özellikle Fatih Portakal’ın kendi düşüncelerini sorgulamasına yol açan bu olay, Meclis oturumlarının bazen sadece yasalar değil, insani değerler üzerine de düşündürebileceğini gözler önüne serdi. Bu diyalog, “Siyaset dilinde empati ve nezaket mümkün mü?” sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Sonuç olarak, Meclis’teki bu samimi anlar ve sonrasında yapılan yorumlar, Türkiye siyasetinde daha fazla diyalog ve anlayışa olan ihtiyacı bir kez daha hatırlattı.