Madencilerin Eylemi 72. Saatte: “Sesimizi Duyan Yok mu?”
Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Maden Ocağı’nda özelleştirme kararına karşı başlayan madenci eylemi 72 saati geride bıraktı. Yaklaşık 500 madenci, 20 Kasım Çarşamba sabah vardiyasıyla birlikte yer altına inerek direnişlerine başladı. Kararlılıkla sürdürülen bu eylemde işçiler, yetkililere seslenerek, “Sesimizi duyan yok mu?” çağrısında bulundu. Taleplerinin karşılanmaması durumunda açlık grevine başlayacaklarını belirten madenciler, haklarını savunmaya devam ediyor.
Eylem Şartları Zorlu, Direniş Kararlı
Gece hava sıcaklığının 10 derecenin altına düştüğü bölgede, zaman zaman yağan yağmur işçileri zor durumda bırakıyor. Yer altındaki işçiler eylemlerini sürdürürken, yer üstünde ise diğer madenciler ve destekçileri dayanışma gösteriyor. Zorlu hava koşullarına rağmen eylemciler, ateş yakarak ısınmaya çalışıyor ve çadırlarda dinlenerek bir sonraki gün için güç topluyor. Ailelerin de katılım gösterdiği direniş alanında çocuklar, babaları ve yakınlarıyla birlikte zaman geçiriyor, mücadeleye manevi bir destek sunuyor.
“Sesimizi Duyan Yok mu?” Çağrısı
Madencilerin sıkça kullandığı “Sesimizi duyan yok mu?” sloganı, yalnızca özelleştirme kararına karşı bir tepki değil, aynı zamanda tüm kamuoyuna ve yetkililere güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. İşçiler, özelleştirme kararının geri çekilmesini ve haklarının korunmasını talep ediyor. Eylem sırasında 6 Şubat depremlerinden sağ kurtulan depremzedelerden de dayanışma mesajları geldi. Depremzedeler, işçilerin haklı mücadelesine destek verdiklerini belirterek, moral ve motivasyon sağladı.
Yerel Yönetimlerden Destek
Ankara Büyükşehir Belediyesi, direniş alanındaki işçilere destek olmak amacıyla çadır, sıcak yemek ve mobil tuvalet imkanı sağladı. Belediye, işçilerin zorlu koşullarını hafifletmek ve direnişi daha sağlıklı bir ortamda sürdürebilmeleri için çeşitli yardımlar yaptı. Bu destek, eylemciler arasında dayanışma duygusunu güçlendirdi.
Özelleştirme Kararının Tepkisi Büyüyor
Eylemin çıkış noktası, Çayırhan Maden Ocağı’nda alınan özelleştirme kararı oldu. İşçiler, bu kararın yalnızca kendilerinin değil, bölgede yaşayan ailelerin de geleceğini olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Madenciler, özelleştirmenin madenlerde çalışan işçilerin güvenliğini ve haklarını tehdit edeceğini vurguluyor. Bölge halkının da destek verdiği bu direniş, yalnızca bir işçi hareketi değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma örneği olarak dikkat çekiyor.
Açlık Grevi Tehdidi
Eylemin 72. saati itibarıyla taleplerine bir yanıt alamayan işçiler, açlık grevi yapacaklarını duyurdu. Açlık grevi kararının eylemin yeni bir aşaması olacağı belirtilirken, madenciler bu kararla seslerini daha geniş kitlelere duyurmayı hedefliyor. İşçiler, yetkililere bir an önce harekete geçmeleri ve taleplerine kulak vermeleri çağrısında bulunuyor.
Hak Mücadelesi ve Dayanışma
Çayırhan’daki eylem, işçi haklarının korunması, özelleştirme politikalarına karşı çıkış ve toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Eylemcilerin haklı taleplerine verilen destek, bu tür direnişlerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir boyutu olduğunu ortaya koyuyor.
Madenciler, taleplerini elde edene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Gözler, bu eyleme karşı yetkililerin nasıl bir adım atacağına çevrilmiş durumda. Şimdi, madencilerin sesi duyulacak mı, talepler karşılanacak mı sorusu, kamuoyunun ve yetkililerin yanıtını bekliyor.