Konut Fiyatlarındaki Artış ve Yeni Düzenleme: 2025'te Yeni Dönem Başlıyor
Türkiye genelinde artan konut fiyatları, hem satılık hem de kiralık ev piyasasında dikkat çekici bir hal alırken, 2025 yılı itibarıyla konut ilanlarında önemli bir düzenlemeye gidiliyor. Konut fiyatlarındaki hızlı yükselişin ve ilan fırsatçılığının önüne geçilmesi adına 1 Ocak 2025'ten itibaren yeni bir döneme girilecek. Bu tarihten sonra, yetki doğrulaması yapılmadan konut ilanı verilemeyecek. Sektör uzmanları bu düzenlemenin konut fiyatları üzerindeki olası etkilerini tartışırken, Eskişehir ve İstanbul gibi şehirlerde konut fiyatlarının aynı seviyelere ulaşmasının dikkat çekici olduğunu vurguluyorlar.
Konut İlanlarında Yeni Düzenleme
1 Ocak 2025 itibarıyla konut ilanlarında yetki doğrulaması yapılmadan ilan verilmesi mümkün olmayacak. 31 Aralık 2024’e kadar sürecek geçiş dönemi ile ilan sahiplerinin yeni sisteme adapte olması sağlanacak. Bu düzenleme, özellikle ilan fırsatçılığını ve piyasanın spekülatif fiyat artışlarına maruz kalmasını önlemeyi amaçlıyor. Türkiye'de konut piyasasında yaşanan sorunların başında, özellikle kira fiyatlarındaki fahiş artışlar ve bazı bölgelerde emlak değerlerinin yapay olarak yükseltilmesi geliyor. Yeni düzenleme ile bu sorunların kontrol altına alınması hedefleniyor.
Ekonomist Özlem Doğaner, yeni sistemin bu süreçte sağlayacağı faydalardan bahsederek, piyasa üzerindeki spekülatif hareketlerin azalacağını belirtti. A Para canlı yayınında konuşan Doğaner, yeni ilan doğrulama sistemi ile konut fiyatlarında daha düzenli ve şeffaf bir döneme girileceğini ifade etti. Aynı zamanda, geçiş döneminin başladığını ve 15 Eylül 2024 tarihinden itibaren bu süreçte aşama aşama ilerleme kaydedileceğini belirtti.
Doğaner, “Konut piyasasında bugüne kadar karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri, yetki doğrulaması yapılmadan verilen ilanlar ile piyasada fiyatların yapay şekilde yükseltilmesiydi. Bu durum hem kiralık hem de satılık evlerde vatandaşın bütçesini zorladı ve barınma krizine yol açtı. 2025 yılı itibarıyla bu düzenlemenin devreye girmesiyle, piyasanın daha adil ve düzenli bir şekilde işlemesi bekleniyor.” dedi.
Konut Arzında Artış Bekleniyor
Konut arzındaki yetersizlik, konut fiyatlarının yükselmesinin en önemli sebeplerinden biri olarak gösteriliyor. Özellikle kentsel dönüşüm projeleri ve orta gelir grubuna yönelik konut projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte arzın artacağı öngörülüyor. Ancak, Türkiye’de her yıl yaklaşık 700-800 bin konuta ihtiyaç duyulduğu gerçeği, arzın talebi karşılamada yeterli olup olmayacağı sorusunu gündeme getiriyor. Yeni evlenen çiftlerden boşanan bireylere, üniversite öğrencilerinden büyük şehirlere göç eden vatandaşlara kadar geniş bir kesimin konut talebi, piyasa üzerindeki baskıyı artırıyor.
Özlem Doğaner bu durumu değerlendirirken, önümüzdeki dönemde faiz oranlarının düşmesiyle birlikte konut kredilerinin tekrar hareket kazanacağını ve bu durumun fiyatlar üzerinde yükseltici bir etki yaratabileceğini belirtti. Doğaner’e göre, özellikle yatırım amaçlı konut alımını engellemeye yönelik kısıtlamaların devam etmesi, konut fiyatlarında dengeli bir artış sağlamanın önemli unsurlarından biri olacak.
İstanbul ve Eskişehir Karşılaştırması: Konut Fiyatları Neden Aynı?
Doğaner’in değerlendirmelerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise İstanbul ve Eskişehir gibi iki farklı şehirde konut fiyatlarının benzer seviyelerde seyretmesi oldu. Eskişehir’deki konut fiyatlarının İstanbul ile aynı olması, Doğaner’e göre oldukça şaşırtıcı. Özellikle kira fiyatlarında hiç beklenmedik şehirlerde dahi yüksek artışların görülmesi, fırsatçıların piyasa üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Bu durumu değerlendiren Doğaner, “Eskişehir gibi bir şehirde konut fiyatlarının İstanbul ile aynı olması oldukça enteresan. Bu durumun altında yatan sebepler arasında, özellikle ilanlar aracılığıyla piyasayı manipüle eden fırsatçıların etkisi büyük. Bu tür durumlar hem konut piyasasının genel sağlığına zarar veriyor hem de enflasyon üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.” şeklinde konuştu.
Enflasyonla Mücadele ve Konut Fiyatları
Konut fiyatlarındaki yükselişin enflasyonu tetikleyen unsurlardan biri olduğu uzmanlar tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Özellikle kiralık konutlarda yaşanan artış, tüketicilerin alım gücünü düşürürken, aynı zamanda genel ekonomik dengeleri de olumsuz etkiliyor. Yeni ilan düzenlemesi ile birlikte enflasyonla mücadeleye katkı sağlanması hedefleniyor. Fiyatların daha şeffaf ve kontrollü bir şekilde belirlenmesi, piyasanın daha sağlıklı işlemesine olanak tanıyacak.
Sonuç olarak, Türkiye konut piyasası, 2025 yılında yeni bir döneme adım atmaya hazırlanıyor. İlan fırsatçılığının önüne geçilmesi, piyasanın daha düzenli işlemesi ve vatandaşın barınma ihtiyacının daha uygun koşullarda karşılanması amacıyla getirilen yeni düzenleme, hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarını olumlu yönde etkileyecek. Ancak, konut arzındaki artışın ve faiz oranlarındaki değişimlerin bu süreçteki rolü de dikkatle izlenmeye devam edecek.