İmamoğlu’ndan İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Sert Cevaplar: “Haklılığımız Tarihe Geçecek”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında, son günlerde yaşanan siyasi tartışmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına dair yaptığı açıklamaya yanıt verirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine açtığı tazminat davasıyla ilgili de sert ifadeler kullandı.
Yerlikaya’ya “10 Yıl Önceki” Hatırlatma
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör soruşturması kapsamında tutuklanması sonrasında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, “Şehrin emini terör yandaşı olamaz. Terörün siyaseti olmaz, sadece mücadele ediyoruz” şeklindeki açıklamaları, İBB Başkanı İmamoğlu’ndan sert tepki aldı. İmamoğlu, Yerlikaya’nın açıklamalarına karşılık, geçmişe gönderme yaparak şunları söyledi:
“10 yıl önce terör örgütüyle kol kola olan sensin. 10 yıl önce, ‘Türkiye’de Türkçe Olimpiyatları geldiği noktayla maşallahı hak ediyor’ diyen sensin.”
Bu sözleriyle İmamoğlu, geçmişte çeşitli kesimlerle kurulan ilişkiler üzerinden hükümete sert eleştirilerde bulunarak, şu anki tavırlarını çelişkili bulduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Tazminat Davası Tepkisi: “Haklılığımızın Vesikası”
İBB Başkanı İmamoğlu’nun açıklamalarında dikkat çeken diğer bir konu ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı tazminat davası oldu. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 milyon liralık tazminat davasına ilişkin düşüncelerini dile getirerek, dava açılmasını, hükümetin kendisine yöneltilen eleştirilere karşı tahammülsüzlüğünün bir göstergesi olarak nitelendirdi.
İmamoğlu, Erdoğan’a yönelik açıklamasında şunları söyledi:
“Halkımızın içine sürüklendiği ekonomik bunalımdan, adalet krizinden, demokrasi krizinden bizden başka çıkarak, bilinci en yüksek seviyede taşıyacak başka ortam yok. Tam da bu nedenle iktidarlarının devamını her geçen gün başka başka kumpaslar kurarak, sağlamaya gayret ediyorlar. Yeni bir yargı tacizini de taze taze bize yaşattılar.”
Ayrıca İmamoğlu, söz konusu davanın kendi haklılıklarını ortaya koyan bir “vesika” olduğunu ifade ederek şu şekilde devam etti:
“Esenyurt Meydanı’ndaki haklı sözlerimiz, ifadelerimiz ve hatırlatmalarımıza sayın Cumhurbaşkanı kızmış. Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1’er milyon liralık tazminat davası açmış. Bu dava bizlerin haklılığının vesikası olarak tarihe geçmiştir.”
“Haklı Sorularımıza Cevap Verilmedi”
İmamoğlu, dava sürecinin kişisel bir mesele olmadığını ve ülkenin geleceği için soru sormaya devam edeceklerini vurguladı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kişilik haklarının ihlal edilerek mağdur edildiğini öne süren İmamoğlu, öte yandan kamuoyuna sundukları soruların ise kişisel saldırı olarak değerlendirildiğini belirtti. Bu konuyla ilgili olarak,
“65 yaşına gelmiş, 40 yılını Türkiye’nin bilim dünyasına ayırmış bir belediye başkanının kişilik haklarını ayaklar altına alırlarken, bizim sorduğumuz kanıtlı sorularımızı saldırı olarak gördüler” şeklinde konuştu. İmamoğlu, sorularının amacının kişisel hak ihlali olmadığını, aksine ülkenin çıkarlarına zarar verebilecek gelişmelerle ilgili kamuoyunu aydınlatmak olduğunu ifade etti.
İmamoğlu: “Cumhuriyetin Varlık Sebeplerini Yıkmalarına Göz Yummayacağız”
İmamoğlu, konuşmasının sonunda, ülkenin geleceği ve cumhuriyet değerleri için doğruları söylemekten çekinmeyeceklerini belirtti. İktidara yönelik sert eleştirilerini sürdüren İBB Başkanı, Cumhuriyet'in var oluş sebeplerini yıkmaya yönelik girişimlere karşı duracaklarını söyledi:
“Bizi, cumhuriyetin var oluş sebeplerini yerle bir ederek, milletimizi ülkemizi devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken, bunları yaptıkları an tam da bu noktada gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. Açıkçası benim konuşmam tam da bu eksendeydi.”
Siyasi Gerilim Sürüyor
Son dönemde yaşanan bu açıklamalar ve açılan davalar, Türkiye siyasetinde tansiyonun yüksek seyrettiğini ve taraflar arasındaki gerilimin arttığını gösteriyor. İmamoğlu’nun açıklamaları, gerek İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın açıklamalarına yanıt olarak, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirileri bağlamında siyasi gündemin odağında yer almaya devam edecek gibi görünüyor.
Her iki tarafın da açıklamalarındaki iddiaların ne yönde gelişeceği ve bu süreçlerin siyasi arenaya nasıl yansıyacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.