Güney Kore’de Tarihi Gelişme: Başkanın Sıkıyönetim Kararı Meclis Tarafından İptal Edildi

Güney Kore, siyasi tarihin en çalkantılı günlerinden birini yaşadı. Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un ulusal televizyondan sıkıyönetim ilan etmesiyle başlayan kriz, parlamentonun hızlı ve etkili müdahalesiyle sonuçlandı. Meclisin kararıyla sıkıyönetim hükümsüz hale getirilirken, bu süreç ülke genelinde büyük yankı uyandırdı.
Sıkıyönetim Kararının Gerekçesi ve İlanı
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ulusal güvenliği tehdit eden unsurlar nedeniyle sıkıyönetim ilan ettiğini açıkladı. Yerel saatle 23.00 itibarıyla yürürlüğe giren karar, başta muhalefet olmak üzere toplumun geniş kesimlerinden sert tepkiler aldı. Başkan Yoon, "Kuzey Kore yanlısı devlet karşıtı güçlerin faaliyetleri özgür anayasal düzenimizi tehdit ediyor" ifadelerini kullanarak, bu adımın ulusal güvenliği sağlama ve anayasal düzeni koruma amaçlı olduğunu belirtti.
Sıkıyönetim kapsamında medya ve yayın kuruluşlarının kontrol altına alınacağı, grevdeki doktorların 48 saat içinde görevlerine dönmelerinin zorunlu olacağı ve kararlara uymayanların mahkeme kararı olmaksızın tutuklanabileceği açıklandı.

Muhalefetin Tepkisi ve Halk Çağrısı
Sıkıyönetim kararının ardından ana muhalefet Demokratik Parti'nin lideri Lee Jae-myung, ülkeyi derin bir ekonomik ve sosyal krize sürükleyeceği gerekçesiyle karara sert tepki gösterdi. Lee, halka Ulusal Meclis binası önünde toplanmaları çağrısında bulundu ve sıkıyönetimin derhal kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Lee, "Bu karar, Güney Kore’yi askeri bir yönetim altına sokarak, demokrasimizin altını oyacaktır. Ülkenin uluslararası itibarını ve ekonomisini telafi edilemez bir zarara uğratacaktır" ifadelerini kullandı.
Ordu ve Siyaset Arasında Gerilim
Sıkıyönetim ilanıyla birlikte ordu, sıkıyönetim komutanı olarak atanan Genelkurmay Başkanı Park An-su’nun liderliğinde harekete geçti. Parlamento faaliyetleri askıya alındı ve siyasi partilerin tüm etkinlikleri yasaklandı. Ordunun medya kuruluşlarına müdahale edeceği ve ulusal düzeyde kontrol sağlayacağı bildirildi.
Bu durum, muhalefetin yanı sıra iktidar partisinin bazı kesimlerinden de itirazlara yol açtı. İktidar partisi lideri, bu adımın siyasi ve ekonomik istikrara zarar vereceğini belirterek sıkıyönetim kararına karşı olduklarını ifade etti.
Parlamento Krizi Çözüyor: Sıkıyönetim Kaldırıldı
Sıkıyönetim kararına yönelik kamuoyunda artan tepkiler ve muhalefetin çağrıları üzerine Ulusal Meclis acil bir oturum düzenledi. Parlamentonun 300 üyesinden 190’ının katıldığı oturumda, sıkıyönetimin kaldırılması talebi oybirliğiyle kabul edildi.
Meclis Başkanı Woo Won-shik, "Ulusal Meclis’te görevli askerler tamamen çekildi. Bu karar, demokrasimizin zaferidir ve anayasal düzenin korunduğunu göstermektedir" dedi.
Anayasaya göre, sıkıyönetim yalnızca parlamento çoğunluğunun talebiyle kaldırılabiliyor. Bu doğrultuda alınan karar, Güney Kore tarihinde parlamento ve halkın iradesinin üstünlüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Uzmanlar Ne Diyor?
Siyasi analistler, bu olayın Güney Kore’nin demokrasi tarihinde kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Bazı uzmanlar, sıkıyönetim ilanının gerekçelerinin yeterince şeffaf olmadığını ve Başkan Yoon’un Kuzey Kore tehdidini iç siyasette bir araç olarak kullanma eğiliminde olabileceğini savunuyor.
Diğer yandan, parlamentonun hızlı müdahalesi ve halkın demokratik düzene sahip çıkması, Güney Kore’nin demokratik kurumlarının gücünü ve işlevselliğini ortaya koydu.
Demokratik Zafer ve Siyasi Krizin Ardından
Güney Kore’de sıkıyönetimin ilanı ve kaldırılması süreci, ülkenin demokrasisi ve siyasi yapısında derin etkiler bırakacak bir olay olarak tarihe geçti. Halkın ve parlamentonun iradesiyle hükümsüz kılınan sıkıyönetim kararı, demokrasiye olan bağlılığı ve anayasal düzenin önemini bir kez daha gösterdi.
Bu olayın, Güney Kore’nin iç politikası ve uluslararası imajı üzerindeki etkileri ilerleyen günlerde daha net bir şekilde görülecek.