Chery'nin Türkiye Hamlesi Otomotiv Sektörünü Hareketlendirdi: TAYSAD'dan Yerlilik Vurgusu ve Rekabet Uyarısı

Türk otomotiv sektörü, Çinli dev Chery'nin Türkiye'de yatırım yapma kararının yankılarıyla hareketli günler yaşıyor. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, Chery'nin yatırım için Samsun'u seçmesini "çok doğru bir karar" olarak nitelendirirken, bu yatırımın yerli tedarik sanayii için önemli fırsatlar barındırdığını vurguladı. Ancak Birinci, sektörün genel gidişatına ilişkin önemli uyarılarda bulunarak, rekabetçiliğin korunması ve üretim hedeflerine ulaşılması gerektiğini belirtti.
TAYSAD Başkanı Birinci: "Yerlilik İçin Togg Örneği Var, Diğer Markalar da Yapabilir"

Düzenlenen basın toplantısında 2024 yılı değerlendirmesi ve gelecek hedeflerini paylaşan TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, Chery'nin Türkiye yatırımına özel bir parantez açtı. Hükümetin yönlendirmesiyle Samsun'un seçilmesini takdirle karşıladıklarını belirten Birinci, "TAYSAD olarak mümkün olan tüm komponentlerin yerli olması için var gücümüzle çalışacağız. Elimizde yerlilik oranı çok yüksek olan Togg örneği var. Diğer markalarda da bu oranı yükseltmemek için hiçbir sebep yok," diyerek yerli tedarikçilerin potansiyeline ve Togg projesinin bu konudaki öncü rolüne dikkat çekti.
Küresel ve Türkiye Otomotiv Pazarında Durum: "Tehlike Çanları Çalıyor"

Birinci, konuşmasında küresel ve yerel otomotiv pazarındaki genel duruma da değindi. 2017 yılının sektör için bir referans noktası olduğunu hatırlatan Başkan, o dönemde 100 milyon adetlik küresel üretim beklentisinin artık uzak bir ihtimal olduğunu ifade etti. "2017'den sonra 100 milyonluk üretim beklentisi vardı... Fakat sonrasında birtakım ekonomik krizler, piyasadaki belli dalgalanmalar ve ticaret savaşlarının devreye girmesiyle bu rakam 2023-2024 için 92-93 milyon bandında sıkıştı," diyen Birinci, 2025 ve 2026 için de yatay bir seyir öngörüldüğünü belirtti.
Türkiye'nin bu küresel pazardaki payının önemine vurgu yapan Birinci, "Çok problem yok gibi gözükse de [Türkiye'nin payı] 1,8'den 1,6'ya, hatta uluslararası raporlara göre, 2026'da 1,4'e kadar gerileme potansiyeli taşıyan bir düşüş trendi var. Bu bir anlamda tehlike çanlarının çaldığını ve şu anda yaşandığını gösteriyor," sözleriyle sektörün karşı karşıya olduğu risklere işaret etti.
Hedef İlk 10 Ama Kalıcılık İçin 2 Milyon Üretim Şart

TAYSAD'ın vizyonunun Türkiye'yi üretimde dünyada ilk 10'a taşımak olduğunu belirten Birinci, mevcut projeksiyonlara göre Türkiye'nin 2025'te 1 milyon 485 bin adetle bu hedefe ulaşacağını ancak bu sıradaki yerin sağlam olmadığını söyledi. "Burada kalıcı olacaksak 2 milyona yaklaşmalıyız ki o 10'uncu sıradaki gruptan kopalım. Aksi takdirde burası sürekli bir anda 10'unculuğa, bir anda 15'inciliğe gelme riski taşıyor," diyen Birinci, Güney Kore (4 milyon), Brezilya (2,6 milyon) ve İspanya (2 milyon) gibi ülkelerle aradaki farka dikkat çekerek, üretim hacmini artırmanın kritik önem taşıdığını vurguladı.
Tedarik Sanayi İhracatı Artıyor Ama Rekabetçilik Risk Altında

TAYSAD Başkanı, tedarik sanayisinin ihracattaki başarısına da değindi. 2017'de 9,7 milyar dolar olan ihracatın bugün %50 artışla 15 milyar dolar seviyesine ulaşmasının anlamlı olduğunu belirten Birinci, ana sanayi ihracatının ise aynı dönemde 19,5-20 milyar dolardan 22-23 milyar dolara yükseldiğini ifade etti.
Ancak bu olumlu tabloya rağmen Birinci, rekabetçilik konusunda endişelerini dile getirdi: "Rekabetçiliğimiz ciddi risk altında. Şu an için uygulanmakta olan çeşitli politikalar ve hepimizin bir şekilde uyması gereken regülasyonlar dolayısıyla ihracatçılığımız ciddi stres altında... Otomotivde bugün hiçbir zaman bugünün sonucu değildir... Bugün iyi projeleri... alamadığımız payların veya rekabetçiliğimizin zorlanmasından dolayı kaybettiğimiz işlerin etkilerini 2026, 2027, 2028’de göreceğiz."
Elektrikli Dönüşüm ve Yeni Yatırımların Önemi

Elektrikli araç pazarındaki gelişmelere de değinen Birinci, marka sayısında bir konsolidasyon yaşandığını belirtti. 2022'de 15 ülkede 103 markanın 640 model ürettiğini, 2025'te ise 14 ülkede 89 markanın 987 model üretmesinin beklendiğini aktardı. Özellikle Asyalı markaların "bombardıman" olarak nitelendirilebilecek stratejisiyle çok sayıda marka çıkardığını, ancak zamanla güçlü olanların ayakta kaldığını ifade etti.

Türkiye'nin 1,5 milyon adetlik üretim bandında sıkıştığını ve bu seviyeyi aşmak için yeni projelere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Birinci, Chery yatırımının yanı sıra BYD'nin potansiyel gelişi, Hyundai ve Ford'un mevcut yatırımlarının önemine dikkat çekti. Bu yeni yatırımların, yerli tedarik sanayii için yeni iş fırsatları yaratacağını ve sektörün büyümesine katkı sağlayacağını belirtti.
Chery'nin Türkiye'ye gelişi, otomotiv tedarik sanayii için önemli bir fırsat olarak görülüyor. TAYSAD, Togg modelini örnek göstererek yüksek yerlilik oranı hedefini vurgularken, aynı zamanda sektörün küresel rekabet gücünü koruması ve üretim hacmini artırması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Yeni yatırımların bu hedeflere ulaşmada kilit rol oynaması bekleniyor.