Büyükçekmece'de Bulunan Cansız Bedenin Arkasında Dehşet Verici Bir Cinayet Hikayesi Ortaya Çıktı

Büyükçekmece'de Bulunan Cansız Bedenin Arkasında Dehşet Verici Bir Cinayet Hikayesi Ortaya Çıktı

7 Haziran'da İstanbul Büyükçekmece'de denizde, elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde bir kadın cesedi bulundu. Yapılan incelemelerde kimliği 24 yaşındaki Sedef Güler olarak belirlenen talihsiz genç kadının ölümüne dair soruşturma, korkunç ayrıntılarla tamamlandı. Sedef Güler'in ölümüyle bağlantılı olduğu düşünülen iki şüpheliye yönelik hazırlanan fezlekede, şüphelilerin genç kadını zincir ve dambılla bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü’nden denize attığı iddiaları yer aldı. Fezlekede iki şüpheli için "nitelikli kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, şüphelilerden birine ise "suçluyu kayırma" suçlaması yöneltiliyor.

Denizdeki Halıya Sarılı Cansız Bedenin Kimliği Belirlendi

Olay, 7 Haziran sabahı Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde bir kadının cansız bedeninin bulunmasıyla ortaya çıktı. Elleri koli bandıyla bağlanmış, ayakları ise zincir ve dambılla sabitlenmiş cesedin, halıya sarılı olması dikkat çekti. İlk incelemeler sonrasında kimliğinin 24 yaşındaki Sedef Güler olduğu belirlenen kadının ölümü üzerine başlatılan soruşturma, çarpıcı detaylarla dolu bir fezleke hazırlanarak sonuçlandırıldı. Soruşturmada, Güler'in ölümünden sonra cesedinin halıya sarılarak ağırlıklarla denize bırakıldığı öğrenildi.

Cinayet ve Planın Detayları: Fezlekedeki Çarpıcı Bilgiler

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, olayın baş şüphelileri olarak Fırat Baykara ve Yavuz Güngör isimleri öne çıkıyor. Sedef Güler'in cansız bedeninin sarıldığı halı üzerinde halı yıkama fabrikasına ait bir etiket bulundu. Etiketteki bilgilere ulaşan polis ekipleri, halının Zafer E. adlı bir kişi tarafından temin edildiğini tespit etti. Elde edilen bilgilere göre Zafer E., halının bulunduğu evi Fırat Baykara’ya kiraladığını, evin aynı zamanda Yavuz Güngör tarafından da kullanıldığını belirtti.

Fezlekede, Sedef Güler'in 4 Haziran günü Yavuz Güngör’ün kızıyla birlikte yaşadığı eve bırakıldığı ve burada Güler ile Y.H.G. arasında bir tartışma çıktığı ifade edildi. Tartışmanın ardından Yavuz Güngör, Sedef Güler ile beraber, Fırat Baykara adına kiralanan eve geçti. Daha sonra eve gelen Fırat Baykara ve Yavuz Güngör, bilinmeyen bir nedenle Sedef Güler’i öldürdü ve cesedi yok etmek için bir plan hazırladı. Şüphelilerin bir gün sonra buluşarak cesedi halıya sardıkları, daha sonra ise cesedi denize atmak üzere hazırlık yaptıkları fezlekede kaydedildi.

Ankara Üniversitesi’nde Karşıt Görüşlü Öğrenci Grupları Arasında Çıkan Kavga Sonrası 3 Kişi Yaralandı
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) bugün karşıt görüşlü öğrenci grupları arasında çıkan gerginlik, fiziksel çatışmaya dönüştü. Edinilen bilgilere göre, aralarında daha önce sözlü tartışmalar yaşanan gruplar, öğle saatlerinde yeniden karşı karşıya geldi ve yaşanan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Çıkan arbedede, üç öğrenci yaralandı. Çevrede Panik Yaşandı Çatışma

Maktulün Cesedi Halıya Sarıldı, Ayakları Zincir ve Dambılla Sabitlendi

Hazırlanan fezlekede, şüphelilerden Yavuz Güngör ve Fırat Baykara'nın 6 Haziran’da bir araya gelip, cesedi taşıyacak bir valiz, zincir ve ağırlık aldıkları belirtildi. Güler’in cesedini halıya sardıktan sonra, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağladıkları ve Mimar Sinan Köprüsü üzerinden denize attıkları ifade edildi. Şüphelilerden Fırat Baykara’nın, cesedi denize atma sürecinde Güngör tarafından tehdit edildiğini iddia ettiği ifadesine de fezlekede yer verildi.

Fırat Baykara, polise verdiği ifadesinde, "Yavuz beni Gürpınar’daki evine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, yaşam belirtisi yoktu. Durumu polise bildirmek istedim fakat Yavuz silah çekerek engelledi," dedi. Olayın ardından cesedi denize atmak için bir plan hazırladıklarını belirten Baykara, cesedi köprü üzerinden denize attıklarını iddia etti.

Şüphelilerden Biri Yunanistan’a Kaçırıldı, Ancak İade Edildi

Fezlekede Yavuz Güngör’ün olayın ardından Yiğit Hüseyin Ayvalık adlı şüpheli aracılığıyla Yunanistan'a gönderildiği ancak daha sonra Türkiye'ye iade edilerek Edirne’de yakalandığı ifade edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Adli Tıp Raporu: Ölüm Nedeni Kesinleşmedi

Sedef Güler'in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işlemi sonrasında ölüm nedeninin tam olarak belirlenemediği kaydedildi. Adli Tıp raporuna göre Güler'in kanında uyuşturucu maddeye rastlandığı, ölümünün uyuşturucu madde kullanımına bağlı olabileceği değerlendirildi. Ancak, baş ve boyun bölgesinde ileri derecede çürüme tespit edilmesi nedeniyle ayrıntılı analiz yapılamadığı da belirtildi.

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis İstemi ve Sürecin Takibi

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın baş şüphelileri Fırat Baykara ve Yavuz Güngör hakkında “nitelikli kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Yiğit Hüseyin Ayvalık için ise “suçluyu kayırma” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteminde bulunuldu. Soruşturmanın yargılama aşamasına geçilmesi için hazırlanan fezlekenin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi bekleniyor.

Türkiye’yi sarsan bu vahşi cinayet, genç bir kadının trajik ölümünün ardındaki sır perdesini aralamaya yönelik yargı süreciyle yeni bir döneme giriyor. Sedef Güler’in ailesi ve kamuoyu, olayın aydınlatılmasını ve adaletin sağlanmasını bekliyor.

Önerilen

Genel Sağlık Sigortası'nda Borç Silme Düzenlemesi: 400 Bin Kişinin Borcu Affedilecek

Genel Sağlık Sigortası'nda Borç Silme Düzenlemesi: 400 Bin Kişinin Borcu Affedilecek

Türkiye'de 2012 yılından bu yana uygulanmakta olan Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi, sosyal güvencesi olmayan bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak amacıyla yürürlüğe konulmuştu. Ancak, GSS kapsamında prim borçlarını ödemekte güçlük çeken milyonlarca vatandaş için borç düzenlemeleri gündeme gelmeye devam ediyor. Son olarak, AK Parti tarafından sunulan yeni torba