Bahçeli'den Sokak Çağrılarına Sert Tepki: 15 Temmuz Uyarısı ve Çatışma Riski Vurgusu

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son dönemde Ekrem İmamoğlu'na yönelik hukuki süreçler etrafında gelişen protestoları ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in "sokak" çağrılarını hedef alan sert açıklamalarda bulundu. Türkgün gazetesine konuşan Bahçeli, bu tür çağrıların Türkiye'yi tehlikeli bir sürece sürükleyebileceği uyarısında bulunarak, 15 Temmuz darbe girişimini hatırlattı ve olası bir çatışma riskine dikkat çekti.
"Sokak Çağrıları Tehlikeli Bir Sürece İşaret Ediyor"
Bahçeli, CHP öncülüğünde başlatıldığını belirttiği ve bazı medya yorumcuları tarafından desteklendiğini iddia ettiği "sokak çağrılarını", "büyük bir şuursuzluk ve tahammülsüzlük örneği" olarak nitelendirdi. Bu çağrıların toplumsal huzuru tehdit ettiğini ve kamu düzenini bozmaya yönelik olduğunu savunan MHP lideri, "Bu çağrı toplumsal huzuru tehdit eden sonuçlar doğurabilecek niteliktedir ve bu yönüyle kamu düzenini bozmaya dönüktür," ifadelerini kullandı. Bahçeli'ye göre, demokrasi ve özgürlükler adına yapıldığı ileri sürülse de bu eylemler "demokrasi dışı arayışların tezahürü" niteliğinde ve samimiyetten uzak.

CHP Siyaseti ve Medya Yorumcularına Eleştiriler
Açıklamalarında CHP'nin mevcut siyaset anlayışını "ahlaki ilkelerden ve samimiyetten uzak, yalan ve iftiraya dayalı" olarak tanımlayan Bahçeli, partinin Atatürk'ün mirasına ihanet içinde olduğunu öne sürdü. Mevlana, Nurettin Topçu ve Cemil Meriç'ten alıntılar yaparak siyaset ve ahlak ilişkisine vurgu yapan Bahçeli, CHP ve destekçilerinin toplumu isyana çağıran tutumunu "siyasi ahlaktan uzak" ve "hem toplumun huzurunu hem de demokrasiyi tehdit eden bir aymazlık" olarak değerlendirdi.
Bahçeli, eleştirilerini medya yorumcularına da yönelterek, bazı yorumcuların "sorumsuz söylemleri desteklemesi ve körüklemesini" üzücü ve utanç verici bulduğunu belirtti. Medyanın toplumu bilgilendirme görevini sorumlulukla yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan MHP lideri, "Söz ve yorum özgürlüğü demokratik bir hak olmakla birlikte, bu özgürlüğün kamu düzenini bozacak, halkı isyana teşvik edecek şekilde kullanılması asla kabul edilemez," dedi. Bahçeli, medyanın kışkırtıcı bir üslup yerine barışı, birliği ve sağduyuyu teşvik etmesi gerektiğini, aksi takdirde idari ve hukuki düzenlemelerin yanı sıra özdenetim mekanizmalarının geliştirilmesinin şart olduğunu ifade etti.
15 Temmuz Benzetmesi ve Çatışma Uyarısı
Bahçeli'nin açıklamalarındaki en dikkat çekici noktalardan biri, 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle yaptığı benzetme oldu. Sokak çağrılarının potansiyel tehlikelerine işaret eden Bahçeli, şu kritik soruyu yöneltti: "Şayet sokağa davet edilenlerin karşısına 15 Temmuz’da olduğu gibi başkaları dikilirse kaçınılmaz çatışma nasıl önlenecek, olayların önüne nasıl geçilecektir?" Bu ifadelerle, toplumsal kutuplaşmanın ve olası bir karşı karşıya gelişin yaratabileceği risklere dikkat çeken Bahçeli, geçmişteki sokak olaylarının yüksek sosyal maliyetini hatırlatarak, "sokakların çare olmadığını" vurguladı.

Demokrasi Vurgusu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Savunusu
Demokratik bir hukuk devletinde sorunların çözüm yerinin sokaklar değil, diyalog ve hukuki mekanizmalar olduğunu belirten Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) işaret etti. Meclis'in etkin çalıştığını savunarak sokakları işaret etmenin demokrasiyi hiçe saymak ve Meclis'e saygısızlık olduğunu ifade etti.
Milli iradenin sandıkta tecelli ettiğini ve seçilmişlere saygının demokrasinin temeli olduğunu vurgulayan Bahçeli, Anayasa'nın 6. maddesine atıfta bulundu. "Tek adam rejimi" eleştirilerini de "yalan" olarak nitelendiren MHP lideri, "Milletin yüzde 52’sinin oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanı, tek adam olarak ifade edilemez," dedi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi istikrarsızlıktan kurtardığını, demokrasiyi güçlendirdiğini ve temsilde adaleti artırdığını savundu. Türkiye'de 176 siyasi partinin varlığının ve 16 partinin Meclis'te temsil edilmesinin çok sesliliğin göstergesi olduğunu belirtti.
Geçmiş Tecrübeler ve MHP'nin Ulusal Birlik Vurgusu
Bahçeli, Türkiye tarihinde yapay kutuplaşmaların milli birliği örselediğini hatırlatarak, "alevi-suni, Türk-Kürt, laik-antilaik" gibi ayrımların toplumsal kargaşa yaratmak için kullanıldığını söyledi. CHP'nin iktidarda olmadığı dönemlerde anti-demokratik yöntemlere başvurduğunu ve milli birliği hedef aldığını iddia eden Bahçeli, partisinin ise her zaman uzlaşmacı, bütünleştirici ve barışçı bir siyaset izlediğini belirtti. MHP'nin, 15 Temmuz öncesinde FETÖ tehlikesine dikkat çektiği gibi, bugün de sokak çağrılarının doğurabileceği sonuçlar konusunda uyarıda bulunduğunu ifade etti.
Son Uyarı ve Birlik Çağrısı
Açıklamasının sonunda, "Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini ödemeye de hazır olmalıdır!" diyerek sert bir uyarıda bulunan Bahçeli, provokasyonlarla milli birliğin ve terörsüz Türkiye'nin inşasının engellenemeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ve Cumhur İttifakı'na olan inancını dile getiren MHP lideri, Türk milletinin ferasetine güvendiğini belirterek, tüm vatandaşları "millî birlik ve kardeşlikte buluşmaya, Türkiye’nin kutlu geleceğini hep birlikte inşa etmeye" çağırdı.
Bahçeli'nin bu kapsamlı açıklamaları, Türkiye'deki siyasi tansiyonun, özellikle muhalefetin protesto ve eylem çağrılarına iktidar kanadından verilen tepkilerin ve olası toplumsal yansımalarının yakından takip edildiğini bir kez daha gösterdi. Açıklamalar, demokrasi, hukuk devleti, ifade özgürlüğü ve kamu düzeni arasındaki hassas dengeye dair tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı.